Değerli havuz sahipleri, otel yöneticileri, otel teknik müdürleri, site yöneticileri, havuz bakım elemanları ve havuz kimyasalları satışı ile uğraşan meslektaşlarım.

6 Mart 2011 tarih ve 27866 sayılı YÜZME HAVUZLARININ TABİ OLACAĞI ESASLARI VE ŞARTLARI HAKINDA YÖNETMELİK, resmi gazetede yayınlanarak, havuzlarımızda uygulamamız gereken kanuni yükümlülüklerimizin belirtilmiş, bunlara uyulmaması durumunda 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanununa göre işlem yapılacağı açıklanmıştır.

Türkiye’de ilk defa havuz kimyasallarının kullanımının çerçevesi ve cezai şartları bu kadar belirgin çizgiler ile ortaya konulmuş ve bunun denetlenmesine başlanacağı açıklanmıştır.

Esas itibari ile yüzme havuzlarının kullanımı, halk sağlığını doğrudan ilgilendiren bir husustur.

Yüzme havuzu kullanıcılarının sayısının artması ile hastanelere ve sağlık ocaklarına, suyla bulaşan hastalıklardan dolayı başvuran hasta sayısının artışı bu yönetmenliğin hazırlanmasını ve uygulanmasının zaruretini ortaya koymuştur.

Yönetmelikte belirtilen hususlar, hepimiz tarafından daha önceden bilinen uygulanan veya uygulanmayan unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır.

Fakat yayınlanan bu yönetmelikte çok önemli 2 detay dikkatimiz çekmelidir.

1.ncisi yönetmeliğin 14. maddesinin 3. fıkrası; Stabilizatörlü klor bileşikleri sadece açık yüzme havuzlarında kullanılabilir, demektedir.

Bunun anlamı; kapalı havuzlarda ve kapalı mekânlar da bulunan jakuzilerde stabilizatör içerikli klor ( Diklor, Triklor, Tablet klor) kullanımı yasaklanmış ve onun yerine stabilizatör ihtiva etmeyen sıvı klor, kalsiyum hipoklorit, hidrojen peroksit, aktif oksijen tozu, ozon veya bromlu dezenfektanların kullanımı zorunla hale getirilmiştir.

2.nci olarak havuz suyunda buluna bilecek maksimum bağlı klor miktarını 0,2 ppm ile sınırlamıştır.

Bunun anlamı ve çözümü yukarıdaki yasağa göre birazda karmaşıktır.

Çünkü uymakla yükümlü bulunduğumuz yönetmelikte, havuz suyunda bulunabilecek maksimum siyanürik asit değerini 100 ppm olarak verilmektedir.

Bu oran 0.2 ppm’in üstünde bağlı klor oluşmasına sebep olacak bir seviyedir.

Şimdi bunun sebeplerini inceleyelim;

          Etkili bir dezenfeksiyon  sağlayabilmek  için havuz suyundaki klor konsantrasyonun yüksek olması (DPD ölçümlerinde örneğin 0,6 – 1,2 mg/l) gerekmektedir.

          Ancak bu etki izosiyanüratın havuz suyundaki konsantrasyonunun en çok 30-40 mg/l ‘ye kadar olduğu durumda söz konusudur. İzosiyanür asit’in varlığından doğan önemli bir kavramda “toplam mevcut olan klor” dur.

          Bundan, toplam serbest klor ile siyanür asit’e bağlı bulunan klor anlaşılır.  Serbest klorun gerçek miktarının bulunması için sudaki siyanür asit konsantrasyonunun bilinmesi zorunludur. Yani serbest klor doğrudan ölçümle bulunamaz.

Siyanürik asit konsantrasyonunun 30 mg/l olduğu durumda örneğin; toplam mevcut olan klor içindeki serbest klor oranı %45‘tir. Siyanür asit konsantrasyonu 70 mg/l olduğunda ise sadece % 28 civarındadır. Bu oranlar aşağıda çizelgede normal su şartları için verilmiştir.

Siyanürik asit konsantrasyonu

 0

mg/l

5

mg/l

10

mg/l

20

mg/l

30

mg/l

50

mg/l

70

mg/l

90

mg/l

100

mg/l

130

mg/l

Serbest Klorun toplam mevcut klora oranı (yaklaşık)

(pH:7.5 , t:250C)

%100

%73

%61

%52

%45

%33

%28

%14

%12

%10

           Sağlık Bakanlığı’nca talep edilen maksimum 0,2 mg/l bağlı klor miktarını aşmamak için, havuz suyundaki siyanürik asit miktarının en fazla 5-10 mg/l ’den az olması gerekmektedir. 

          Bu oranların üstünde siyanürik asit bulunduğu takdirde Sağlık Bakanlığı’nın talebi hiç bir koşulda gerçekleştirilemez. (Kaynak; UHE, Havuz Çocuk ve Dezenfeksiyon)

Şimdi stabilizatörlü toz klor kullanılan bir havuzdaki bağlı klor miktarının 0,1 ppm olduğunu varsayalım, 0.1 ppm’lik bağlı kloru yok etmek için 10 katı, yani 1 ppm’lik serbest klor bulundurmalıyız.

Bu durumda DPD1 ile yapacağımız ölçümlerde havuzda maksimum 3 ppm klor bulundurabileceğimizi göz önüne aldığımızda, yukarıdaki tablodan Serbest klorun toplam mevcut klora oranına baktığımızda maksimum 50 ppm’lik siyanürik asit seviyesinde ancak 0.99 ppm serbest klor açığa çıkabilmektedir.

Aynı durum 0.2 ppm’lik bağlı klorda 2 ppm’lik serbest klor oluşumu için maksimum 10 ppm’lik siyanürik asit oranı 3 ppm’lik klor seviyesinde 1.83 ppm serbest klor verir.

Yukarıdaki bilgiler ışığında Sağlık Bakanlığı stabilizatörlü klorların kullanımına yasak getirmiştir diyebiliriz fakat bunu açık bir dille ifade etmemektedir.

Değerli havuz kullanıcıları Sağlık bakanlığının yayınladığı bu yönetmeliğiin yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışırken, havuz suyundaki bağlı klorun fazlalığından kaynaklı ceza yememeniz için hiçbir şekilde havuz suyundaki siyanürik asit seviyesinin 30 ppm’in üzerine çıkmasına müsaade etmeyiniz.

Saygılarımla.

Said GÜLLÜOĞLU

Kimya Mühendisi