Sıcaktan bunalarak serinlemek isteyenler havuzlara koşuyor. Ancak uzmanlara göre havuzlar, hastalık bulaştırmada denizden çok daha etkili

ntvmsnbc

Güncelleme: 12:49 TSİ 12 Temmuz. 2010 Pazartesi

İSTANBUL – Havuzlardan bakteri kapıp, enfeksiyonlara yakalananların sayısının bir hayli fazla olduğunu belirten İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Nafiz Karagözoğlu, havuzlarda temizlik koşullarına çok dikkat edilmesi gerektiğinin altını bir kez daha çizdi.

Dr. Karagözoğlu, havuzlardan en çok bulaşan hastalığın mantar olduğunu hatırlattı ve havuzların hangi hastalıklar açısından kaynak oluşturduğunu şöyle anlattı:

“Kalabalık topluluğun bir arada bulunduğu havuzlara vücuttaki floraların tümü geçer. Havuza giren kişilerin burun florası, deri üzerindeki bakteriler, genital akıntılar, idrar yolu akıntıları havuz suyuna karışabiliyor. Bu tip floralar normal özelliklere sahipken, deri üzerindeki mantarlar, çok zararlı bazı bakteriler, yarası olanların yara üzerindeki bakterileri havuz suyuna daha kolay bulaşabiliyor. Çocuklar ve hassas cilt yapısı olanlara bu tür bakteriler daha çabuk zarar verebiliyor. Aynı zamanda havuzun klor miktarının da çok önemlidir. Klorun aşırı miktarda olması durumunda gözde irritasyon yaratarak kızarma, yanma gibi belirtilere yol açabiliyor. Bu nedenle deniz, serinlemek için tercihlerimizin başında yer almalıdır. Bu tür sağlık sorunlarına denizde pek rastlanmamaktadır. Çünkü denizin kendi dezenfeksiyon özelliği vardır. Bunun için deniz suyundan enfeksiyon kapmanız zordur. Eğer yine de havuza girmek istiyorsanız temiz olduğundan emin olduğunuz havuzları tercih edin, gözlerinizin/kulaklarınızın enfeksiyonlara yakalanmaması için yüzme sırasında gözlük ve tıkaç takın, kontak lens kullanıyorsanız yüzme sırasında mutlaka çıkarın.

EN SIK MANTAR YAYILIYOR

Havuza girmeden önce duş alınması, saça bone takılması ve ayakların da dezenfektan sudan geçirilmesi gerekiyor. Havuzda en sık yayılan hastalıklardan biri de mantardır. Özellikle ayaklar birçok mantar enfeksiyonu taşımaktadır. Dezenfektan su ayak yüzeyindeki mantarların bulaşmasını engellemektedir. Ayrıca ishal, idrar yolu enfeksiyonu, yara ve genital akıntısı olanlar havuza girmeleri önerilmez. Adet döneminde olan bayanların da bu dönemde rahim kanalları açık olduğu için havuza ve denize girerlerken daha dikkatli olmaları gerekmektedir.

Havuz sonrası özellikle bayanlar vajinal mantar enfeksiyonuna yakalanabilirler. Burada sebep sanılanın aksine, sadece havuzdan mantar bulaşması değil, havuz suyundaki klorün vagen florasındaki yararlı bakterileri öldürmesi sonucu var olan mantar sporlarının aktif hale gelmesidir. Bayanların havuz sonrası vajinal enfeksiyondan korunması için genital bölgenin kuru kalması gerekiyor. Bu nedenle ıslak mayo veya bikini ile kalmamaları, klorlu sudan arınmak için havuz sonrası duş almaları gerekmektedir. Aynı zamanda hamileliğe hazırlanan ve adet düzensizliği olan bayanların havuza girmeden önce yumurtlama dönemlerini takip etmeleri önemli bir tedbirdir. Babystart tipi tükürük testleri ile yumurtlama yani adet dönemlerini tespit edebilirler. Bu test , istenildiği zaman ve her yerde kullanılabilme pratiği de sağlar. Unutulmamalı ki temizlik kurallarına uymayan havuzlar, kirli olarak adlandırılan denizlerden daha tehlikelidir.

ÇOCUKLAR DAHA ÇOK ÖZEN İSTER

Özellikle büyük tatil köylerinin havuzlarında büyükler kadar çocuklara da dikkat edilmelidir. Böyle yerlerde insanlar özen göstermiyorlar. Çocuk havuzlarında çocukların idrar yapmaları bulaşıcı hastalıklara davetiye çıkarıyor. Bu konuda anne-babaların dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle havuz iyi dezenfekte edilmemişse idrardaki hastalıkların bulaşabiliyor. Mesela viral menenjitler havuz suyuyla daha çabuk bulaşabiliyor. Temiz olmayan havuzlara kesinlikle girmemek gerekiyor. Belediyenin önerdiği klor miktarlarıyla havuzun dezenfekte edildiğine dair belge tesis girişinde asılı olmalıdır. Bu belgeyi yetkiliye sormak havuza giren kişilerin hakkıdır.

HAVUZA GİRMEDEN ÖNCE BUNLARI YAPIN

İlk kural: temizliğinden emin olmadığınız havuza girmeyin.

Mümkünse çocuk ve büyükler için ayrı ayrı hazırlanmış havuzları tercih edin.

Kalp ve hipertansiyon hastaları uzun süre güneşte kalmayın.

Fazla miktarda yemek sonrası yüzme özellikle kalp damar hastaları için sakıncalı.

Havuza girerken kesinlikle duş alın.

Belli antiseptik solüsyonlarla (enfeksiyon önleyici sıvılar) ayaklarınızı yıkayın. (Ayaktaki cilt ve mantar enfeksiyonlarının bulaşmasını önler.)

Havuz dışında bulunup vakit geçirildiğinde şapka ve güneş gözlüğü şart.

Güneş ışığının dik indiği saatlerde “güneş çarpması tehlikesine karşı” havuza girmeyin.

Göz enfeksiyonlarına karşı, havuzda yüzücü gözlüğü ve maskeler kullanın.

Lensle havuza girmeyin.

Hamile bayanlar, havuzların çok fazla klorlandığı yoğun günlerde havuza girmeyin.

Hepatit A aşısı olmayan çocukların havuza girmemesini öneriyoruz.

Alerjik astım tanısı olan kapalı yüzme havuzlarında fazla vakit geçirmeyin.

Kulak enfeksiyonlarına karşı, vazelinli veya gliserinle yağlanmış pamuk tıkaçlar veya plastik kulak tıkaçları kullanarak kulaklarınızı koruyun.

Nezle, sinüzit ve soğuk algınlığı gibi durumlarda dalış yapmayın.

HAVUZ SUYUNU YUTMAYIN

Criptosporidyum, kolera, tifo, giardia, E. coli, hepatit A ve E, leptospira denen bir bakteri ile bulaşan ve kanama veya sarılıkla seyreden ‘weil’ hastalığı ve Şigella gibi dışkı yolu ile bulaşabilecek ateşli ishallere yol açan mikroplar havuz suyunu kaza ile yutma sonucu gelişebilir.

Çocuğunuzun veya kendinizin ishal durumu söz konusuysa havuza girmeyin.

Havuzdan çıkıp tuvalete girdikten sonra mutlaka ellerinizi yıkayın.

Çocuklarınızı belli aralıklarla tuvalete götürün.

Öncelikle kulaklarına tüp takılan çocuklar, kesinlikle havuza girmemeli.

Bakımı yapılmayan havuzlarda dış kulak yolu enfeksiyonlarının ortaya çıkma riski yüksektir.

Ciltte sıyrık ve kesik alanları varsa, mümkünse denize veya havuza girmeyin. Yüzme sonrasında temiz su ve sabunla cildi birkaç kez yıkayın.

Bakteriler gözlerde konjuktivite neden olabilir. Yüzücü gözlüğü veya maske kullanın.

Havuz enfeksiyonları arasında en sık rastlanan şikâyet ise “havuz sistiti” olarak da bilinen idrar yolu enfeksiyonu gösteriliyor.

Ayrıca, havuz suyunun dezenfeksiyonu için kullanılan kimyasal maddelerin bizzat kendileri, insanların kullandığı ve suya karışan sabun, şampuan veya güneş yağı gibi maddeler de alerjik önemli sorunlara neden olabilir.”

Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25113472/